top of page
logo.png

Ses Dil ve Terapötik Dinleme

Solunumun temel işlevi organizmanın yaşamsal oksijen gereksinimini sağlamaktır. Yaşamsal işlevinin yanı sıra ses üretimi için gereken enerjiyi sağlamak diğer önemli bir fonksiyonudur. Solunum sırasında trakea (soluk borusu) yoluyla akciğerlerden gırtlağa doğru hava akışı olur, bu hava ses tellerini titreştirir ve ses üretilir. Bu ses üretimine fonasyon denir. Ses tellerinin fonasyon sırasında santral sinir sistemi tarafından farklı frekanslara göre ayarlanması ve belli kuvvetteki soluk basıncının etkisiyle ses üretimi gerçekleşir. Bu hava akımı her oluştuğunda ses üretimi olmak zorunda değildir. Hava akımı oluşurken belli engellere çarpması ile ses oluşmaktadır. Hava akımı sırasında ses telleri kapanırsa, ses telleri titreşir ve ses üretilir.

Sesimiz, kendi kulağımıza asıl olarak kafamızdaki kemikler üzerinden, titreşim yoluyla iletilir. Sesin dış ortam yoluyla geldiği “havadan ses iletimi”nden farklı olarak, bu iletim şekline “kemikten ses iletimi” denir. Bu ses üzerinde beyin tarafından yapılan analiz sonucuna göre, ağız hareketlerimiz üzerinde gerekli düzenlemeler yapılır. Dolayısıyla, kulaklarımız, beynimiz ve sesimiz arasında sürekli bir çift yönlü akış mevcuttur. Bu doğal işitsel geri bildirim döngüsünde, genellikle duygusal veya bilişsel nedenlerden kaynaklanmak üzere, herhangi bir kesinti meydana geldiğinde, dinlememizde ve sonrasında buna bağlı olarak sesimizde kusurlar ortaya çıkacaktır. Bu kusurlar, sesimizin ritmi, tonu, rengi veya şiddeti üzerinde etkiler yaratabilir.

Bunun sonucunda, iletişim istediğinde azalma, konuşma güçlükleri, akıcılık sorunları, konuşma yanlışlıkları, gereğinden fazla kısık, genizden ya da yüksek sesle konuşma gibi tipik olmayan durumlar baş gösterebilecek, sesimizin ifade yeteneği azalabilecektir. Neurosound, hem havadan hem de kemikten iletim aracılığıyla işitsel geri bildirim döngüsü üzerinde çalışarak, beyin, kulak ve ses arasındaki bağlantının yeniden istenen duruma gelmesine yardımcı olur.

adorable-little-boy-doing-online-session-speech-therapy.jpg

Kulak, beyin ve ses arasında ilişkiyi etkileyen Neurosound, dil ediniminde gecikme yaşamış kişilere yardım etmektedir. Dilsel konuşma, farklı seslerin karmaşık bir zincir boyunca ve belli bir ritim içerisinde birbirine eklenmesiyle ortaya çıkar.

Bu ritim, iletilen frekansların yüksekliği ve süresine, ayrıca her bir sesin şiddet aralığına bağlı olarak değişir. Bir dile ait ritim, temel olarak, uzun ünlülerde ve sözcük vurgularında kendini gösteren tonlama aksanları tarafından belirlenir. Sözcükler, “fonolojik farkındalık” da dediğimiz, bu sesleri bilinçli bir düzene koyma yetisini bize kazandırır. Fonolojik farkındalık bulunmadığında, dile ait sesleri algılama ve dolayısıyla gerekli değişikliklere tabi tutmada güçlükler baş gösterecektir.

Danışanın sesini sürekli olarak işleyerek havadan ve kemikten iletim yoluyla tekrar danışana ileten Neurosound dile ait temel seslere dönük algıyı desteklemekte, gerek konuşma bozukluklarından etkilenen çocuklara, gerekse ses profesyonellerine destek vermek için kullanılabilmektedir.

bottom of page