Otizm ve Terapötik
Dinleme
Otizm veya otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal beceriler, tekrarlayan davranışlar, konuşma ve iletişim ile ilgili zorluklarla karakterize edilen geniş bir yelpazeyi ifade eder. Otizm spektrum bozukluğu (OSB), insanların başkalarıyla nasıl iletişim- etkileşim kurduğunu, öğrendiğini ve davrandığını etkileyen nörolojik ve gelişimsel bir bozukluktur. Otizm her yaşta teşhis edilebilse de belirtileri genellikle yaşamın ilk 2 yılında ortaya çıktığı için “gelişimsel bozukluk” olarak tanımlanmaktadır.
Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından sağlık uzmanlarının zihinsel bozuklukları teşhis etmek için kullandıkları bir kılavuz olan Mental Bozuklukların Teşhis ve İstatistik El Kitabına (DSM-5) göre, OSB'li kişilerde sıklıkla şunlar bulunur:
Diğer insanlarla iletişim ve etkileşimde zorluk
Sınırlı ilgi alanları ve tekrarlayan davranışlar
Okulda, işte ve hayatın diğer alanlarında işlev görme yeteneklerini etkileyen belirtiler
Otizm, bir "spektrum" bozukluğu olarak bilinir çünkü insanların yaşadığı semptomların türü ve şiddetinde geniş farklılıklar vardır. Her tür, cinsiyetten, ırktan, etnik kökenden ve ekonomik gelire sahip insanlara OSB teşhisi konulabilir. OSB yaşam boyu süren bir hastalık olabilse de, tedaviler, terapiler ve hizmetler kişinin semptomlarını ve günlük yaşam aktivitelerine katılımını iyileştirebilir. Amerikan Pediatri Akademisi, tüm çocukların otizm taramasından geçmesini önermektedir. Bakım verenler, OSB taraması veya değerlendirmesi hakkında çocuklarının sağlık hizmeti sağlayıcısıyla konuşmalıdır.
Ayna nöron, bir canlının herhangi bir hareketi kendisi yaptığında ve aynı hareketi yapan birini gözlemlediği durumların her ikisinde de ateşlenen nöronlar için kullanılan terimdir. Bu nöronlar, gözlemci sanki karşısındakinin hareketini kendisi yapıyormuş gibi aktifleşirler (tıpkı bir ayna gibi davranırlar, isim buradan gelmiştir). Bu tarz nöronlar primatlarda ve kuşlarda direkt olarak gözlenmiştir. İnsanlarda ayna nöronlar ile tutarlı beyin aktivitesi premotor korteks, yardımcı motor alan, birincil somatosensoriyel korteks ve alt parietal kortekste bulunmuştur.
Ayna Nöronlar kendimizi başkalarının yerine koymamıza, eylemlerimizi planlamamıza yardımcı olurlar. Bu bakımdan, karşılaştığımız birine gülümsemek gibi çok basit bir eylemden, karşıdakinin duygularını hissedebilmeye ve eylemlerini anlamlandırmaya kadar geniş bir yelpazede, kurduğumuz sosyal ve gündelik ilişkilerde temel işlev görürler.
Terapötik Dinleme Programı, tahmin sistemlerimiz üzerinde itici güç yaratır. Pasif dinleme programlarında, özel algısal zıtlıklar içerecek şekilde işlenmiş müziğe maruz kalan beyin, karşılaştığı bu değişikliklerin şifresini çözme çabasına girer. Aktif (konuşmalı) çalışmada ise, danışanın ürettiği sesler aygıt tarafından otomatik olarak düzeltildiği için, danışan da sesini buna uygun biçimde ayarlamaya çalışacaktır. Bu süreçte, dilsel konuşma bölgesiyle bağlantılı ayna nöronun doğrudan işlev görmesi gerekir. Böylelikle, otizm spektrum bozukluğunda (OSB) olduğu gibi, bilişsel gelişim, iletişim ve sosyal etkileşimle ilgili gecikme ve bozukluklarla, zaman zaman da bunlarla bağlantılı gelişen, asperger sendromu, duyusal işleme bozukluğu, down sendromu gibi durumlarla tanımlanan bireylere yardımcı olmaktadır.